Bir annemizden gelen soru: “Babamız hiç ilgilenmiyor. Tüm yük benim üzerimde. Ne yapmalıyım?”. Siz de aynı şeyi düşünüyorsanız, doğru yerdesiniz. Daha önce bu yazımızda babaların kitap okuma konusunda annelerden farkına değinmiştik. Anneler kitap okurken renk, sayı, nesne adlandırma gibi eğitsel konulara odaklanırken babalar “acaba bu ayıcık nereden gelmiş?”, “sonraki sayfada neler olacak?” gibi yaratıcılık ve hayal gücünü geliştiren konulara odaklanıyor demiştik.
Bir çocuğun eğitimi ve gelişimi sadece annenin desteği ile tam olamaz. Baba da kendini, zamanını ve fikirlerini paylaşarak çocuğun çok yönlü gelişmesini sağlayabilir.
Babaların Dahil Olması
Babaların çocuğun hayatında daha fazla yer alması ile;
- Çocuğun duygusal gelişimi desteklenir. Özgüven, özsaygı ve duygusal doyum babaların desteği ile tamamlanır.
- Yaratıcılık ve hayal gücü gelişir. Çocuğun farklı, komik ve özel fikirler üretmesi sağlanır.
- Birlikte zaman geçirmek babanın, çocuğun kabiliyetleri hakkında daha iyi fikir edinmesini sağlar. Bu da yeteneklerinin altında isteklerde bulunarak kalbini kırmanızı ya da yeteneklerinin üzerinde beklentilere girerek özgüvenini düşünmenizi önler.
- Yapılan araştırmalar, babası ile yakın ilişkide olan bebeklerin 3 yaşında girdiği zeka testlerinde daha yüksek skorlar aldığını gösteriyor.
- Eğer boşanmış bir aileyseniz, bunun da bir bahane olmadığını bilmelisiniz. Çocuklar boşanmadan değil, boşanma sonrası babanın ilgi ve zaman ayırmamasından etkileniyor.
- Bebekken bana bir görev düşmüyor diye de düşünmemelisiniz. Ünlü aktör Ashton Kutcher bebeği olduğunda eşine “Sen her saat başı emzizerek duygusal bağ kuruyorsun. Ben de her saat altını değiştireceğim. Bağ kurmak benim de hakkım.” demişti. Bu sayede hem bebek ile ilgili görevleri paylaşarak anneyi rahatlatmış, hem de bebeği ile göz teması kurarak, bakımına destek olurken bebeğiyle konuşarak duygusal bağı güçlendirmişti.
- Sadece ortada olmak bile, hep mesaiye kalan ve ortalarda görünmeyen bir babaya göre çocuğun gelişiminde fark yaratıyor.
- Sizin de iyi olmanız önemli. Psikolojik olarak öncelikle kendiniz iyi olmazsanız çocuklarınıza faydanız olamaz. Nörobilim yani beyin bilimi bize gösteriyor ki görme, işitme, dokunma gibi dış uyaranlardan aldığımız bilgiler filtrelenirken, duygusal anlamları filtrelenmiyor. Yani anneanneciğimin de dediği gibi, ne söylediğiniz değil nasıl söylediğiniz önemli. Vücut diliniz mutsuzsa, iş düşünüyorsa, orada olmak istemiyorsa ne kadar uğraşsanız da birlikte geçirdiğiniz vaktin kalitesi düşecektir. Öncelikle iyi olmalı ve anda olmayı öğrenmelisiniz.
Özel Çocukların Özel Babaları
Otizm, down sendromu, asperger, dikkat eksikliği ve hiperaktivite, özel öğrenme güçlüğü gibi tanısı olan bir çocuğunuz varsa işler daha da ciddileşiyor. Bu durumlar ekstra görevler ortaya çıkarıyor. Bunların hepsini anneye bırakmak ve “sizin için çalışıyorum” bahanesiyle hayatınızdan kaçmak işleri daha da zorlaştıracaktır. Hem yokluğunuzun çocuğunuz üzerinde yaralayıcı etkisi olacaktır. Hem de tüm işlerle tek başına annenin baş etmeye çalışması, kendine vakit ayıramaması annenin psikolojik olarak zorlanmasına yol açacaktır. Az önce de dediğimiz gibi baba ya da anne farketmiyor, manevi açıdan iyi değilseniz, harcadığınız vaktin kalitesi düşüyor. Bu da gelişimin daha yavaş olmasına yol açıyor.
Unutulmayacak Şeyler
Bunun için ise unutmamanız gerekenler şunlar;
- Barışın. Durumunuzla, koşullarla barışın. “Ya şöyle olsaydı”ları bırakın. Yaşamınızı eşiniz ve çocuğunuz/çocuklarınızla en keyifli, en mutlu nasıl yaşayabilirsiniz onlara odaklanın.
- Düşündüğünüzden fazlasısınız. Eskilerin dediği gibi harekette bereket vardır. Yetişemiyorum, yorgunum diye düşünmeyin. Emin olun hareket ettikçe artan enerjinize şaşıracaksınız.
- Aşkınızı unutmayın. Tek bir şeye odaklanmak bazen dikkatimizi dağıtabiliyor. İşe odaklanarak sevdiklerimizi unutmak gibi, sadece çocuğunuza odaklanarak eşinizi unutmayın. Siz yi olmadan çocuğunuza faydalı olamazsınız. Çocukları haftada ya da ayda bir annenize bırakarak sadece eşinizle vakit geçirmeye özen gösterin.
- Ailenin süper kahramanı sizsiniz. Ve şehirde bir sürü haksızlık var. Hepsiyle baş edebilirsiniz. Okula başlama, öğretmen değişimi, özel seanslar. Bir çarşafı sırtınıza bağlayın, süper kahraman duruşunuza geçin ve herşeyi keyifle, huzurla halledebileceğinizi bilin.